FEMİNİZM HAKKINDA
5 YALAN
Feminizm erkek düşmanlığıdır
Biz
feministler, kadınların haklarını savunuyor, kadın- erkek eşitsizliğine karşı
mücadele ediyoruz. Erkeklerin kendilerine birey olarak karşı değiliz; hatta
kimimizin oğlu, torunu, erkek sevgilisi ya da kocası var. Kimimiz ise hem
erkekler, hem de kadınlara ya da yalnızca kadınlara aşık oluyoruz. Ancak,
kadınların ezilmişliğini pekiştiren erkek egemen sisteme karşı mücadele
ediyoruz ve diyoruz ki; erkekler, ev işlerini kadınlara yaptırarak, çocuk
bakımını kadınlara yükleyerek, kadınların daha az kazanmalarından ve monoton,
güvencesiz işlerde çalışıyor olmalarından fayda sağlar. Dayak, taciz, tecavüz
gibi kadına yönelik erkek şiddetinin farklı biçimleri, erkeklerin kadınlar
üzerindeki denetimini pekiştiren araçlardır. Özetle, feminizm erkek düşmanlığı
değildir.
Feministler çirkin ve şirret kadınlardır
Biz
feministler kadınlara yapılanlara karşı elbette ki öfkeliyiz. Her gün 3 kadının
sevgilisi, kocası, nişanlısı tarafından öldürüldüğü, evde ve sokakta tacize,
tecavüze uğradığı, aynı işi yaptığı halde daha az kazandığı, hem evde hem işte
çifte mesai yaptığı, parti, sendika ya da meclis gibi siyasi alanlardan
dışlandığı bu koşullarda elbette ki öfkeliyiz. Elbette ki isyandayız.
Çirkin
kimdir? Erkek egemen güzellik anlayışı biz kadınlara yıllara göre değişen
belirli bir kalıbı dayatıyor. Örneğin, Marilyn Monroe ikibinli yıllarda
‘şişman’ diye etiketlenir, muhtemelen sürekli diyet yapardı. Asla meşhur
olamazdı. Biz bu erkek egemen kalıpları reddediyoruz ve her kadının güzel
olduğunu düşünüyoruz. Öfkemizde haklıyız, çirkin ise hiç değiliz.
Feminizm
ahlâksızlıktır
Biz
feministler kimseye yalan söylemedik, polis saldırmayacak diye söz verdikten
sonra insanlara kimyasal gazlar, TOMA’lar, plastik mermiler ile savaş açmadık.
Yoksuldan çalıp, zengine vermedik. Yeşili, doğayı rant uğruna yok etmedik.
Bizim tek istediğimiz erkeklerin bedenimiz üzerinde türlü çeşit yollarla
kurdukları baskıyı sona erdirmek. Bu yüzden, eteğimizin boyuna, kiminle
sevişeceğimize, nikâhlı ya da nikâhsız yaşayacağımıza, çocuk sahibi olup
olmayacağımıza, erkekler ya da devlet değil, biz kadınlar karar vereceğiz
diyoruz. Ahlâksız olan biz değiliz.
Feministler marjinal bir grup kadındır
Kendisine
ister feminist desin, isterse demesin, bugün kadın haklarını savunan pek çok
kadın var. Bu kadınlar adalet saraylarında, mahkemelerde, mecliste, partilerde,
sendikalarda, okullarda, fabrikalarda, iş yerlerinde, kadınlara yapılan her
türlü haksızlığa, erkek şiddetine, tacize, tecavüze karşı direniyor. 8 Mart
dünya kadınlar gününü her yıl onbinlerce kadın hep birlikte kutluyoruz.
Dolayısıyla marjinal bir grup değiliz.
Feminizm tuzu kuru, kentli, orta sınıf kadınlar
içindir
Farklı
gelir düzeyi ve farklı etnik/ ırksal kökenden gelen tüm kadınlar, ortak bir
ezilmişliği paylaşıyor. Bugün gecekonduda yaşayan kadın da, şehrin merkezindeki
kadın da kocasının ya da güvendiği farklı bir erkeğin şiddetine mazur kalıyor.
Çalışan kadınların yüzde 44’ü, çalışmayan kadınların ise yüzde 41’i kocasından
hayatı boyunca en az bir kez fiziksel şiddet görmüş (Kaynak TÜİK). Yine taciz
ve tecavüz kadınları gelir durumundan bağımsız olarak hedef alıyor. Hemen her
kesimden kadın ev işini, yaşlı, hasta ve çocuk bakım işini üstleniyor; ve bu
yüzden hem evde hem işte çalışıyor, çifte mesai yapıyor. Çalışan evli kadınlar
günde 4 saat, çalışmayan evli kadınlar ise günde 5 saat 43 dakika ev işi
yapıyor. Bu yüzden, ister beyaz yakalı, ister mavi yakalı olsun, ya da isterse
dışarıda ücretli bir işte hiç çalışmasın, biz, tüm kadınlar emekçidir diyoruz ve
ortak ezilmişliğimize karşı, ortak mücadele ediyoruz. Feminizm tüm kadınlar
içindir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder