KADINLARDAN KÜRTAJ YASAKÇILARINA
OY YOK!
Kürtaj hizmetinin erişilebilir ve ücretsiz olması, kürtaj servislerinin
yeniden açılması, 10 haftalık yasal sürenin 12 haftaya çıkarılması gibi
talepleri bulunan Kürtaj Haktır
Karar Kadınların Platformu, bugün yazılı bir açıklama yaparak hükümete
taleplerini hatırlattı. Kürtaj yasakçılarına
oy vermeyeceklerini açıklayan platform üyeleri, 28 Mart Cuma günü bütün
kadınları mor giyerek ya da mor aksesuarlar takarak sokağa çıkmaya çağırdı.
Çeşitli illerde geniş katılımlı eylemler,
kürtaj kampanyaları gerçekleştiren ve 40'tan fazla bileşeni olan Kürtaj Haktır
Karar Kadınların Platformu, seçime sayılı günler kala kürtajın gizlice
yasaklandığı bilgisi kamuoyunda yaygınlaşınca AKP hükümetine taleplerini
hatırlatmak amacıyla yazılı bir açıklama yaptı. “Birçok devlet hastanesinde
kürtaj yapılmazken, bakanın ücretsiz kürtaj hakkı bir yalandan ibaret değil de
nedir? Kürtaj hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz, kürtaj yasakçılarına oy vermeyeceğiz!"
diyen platform üyeleri, bütün kadınları 28 Mart Cuma günü, mor giyerek ya da
mor aksesuarlar takarak sokağa çıkmaya çağırdı.
Kürtaj yasasına dokunmayan ancak, bu
süreçte fiili yasaklara ve engellemelere devam eden AKP hükümetine oy vermeyeceklerini
açıklayan platform üyeleri, yaptıkları yazılı açıklamada ücretsiz, sağlıklı,
güvenli doğum kontrol ve kürtaj hizmeti sağlanmadığı, kürtajın yasaklandığı ve
doğum kontrolü sadece kadınların üzerine yıkıldığı müddetçe kadınların ölüme
terk edilmiş olacaklarına dikkat çektiler. Türkiye'de kürtaj hizmeti veren kamu
hastanesi sayısının giderek azaldığını, 17 milyon nüfusa sahip İstanbul'da
sayılı hastanede kürtaj yaptırılabildiğini vurgulayan platform üyeleri şu
açıklamalarda bulundu: "Doğum kontrol yöntemlerini kolay erişebilir,
ücretsiz ve yaygın olarak sunmak devletin görevidir. Doğum yapılan her
hastanede kürtajın da yapılması gerekir. Hükümet bu hizmeti vermek zorundadır.
Hükümeti imzaladığı uluslararası sözleşmelere uymaya çağırıyoruz! Kadının sağlığını
tehdit eden durumlarda bile yapılması zorunlu kürtajlar için üç hekim raporu
isteniyor. Bunun gibi baskıcı yöntemler, iznin bakanlık tarafından verilmesine
kadar vardırıldı. Kadınların yaşamı bizzat Sağlık Bakanlığı uygulamalarıyla
tehdit ediliyor. Kamu hastanelerinde kürtaj yaptıramayan kadınlar sağlıksız,
niteliksiz koşullarda ve yaşamlarını hiçe sayarak kürtaja razı gelmek zorunda
kaldılar. Sağlık Bakanlığı, dünyada etkili ve kadınlar için daha az yıpratıcı
bir yol olan “tıbbi düşük yöntemi” için 2000 yılından beri yürütülen
çalışmaları yok saydı. Yetmedi, bu ilaçları piyasadan toplattı. Oysa aynı
ilaçlar, kadınların doğumları sırasında da hayati öneme sahip. AKP’nin aile
politikaları üzerinden şekillenen kadın bedeni ve cinselliğini denetleme siyaseti,
kadınların doğurup doğurmama, anne olup olmama gibi kendi yaşamlarını
belirleyen bir konuda karar almalarının önünde bir engel oluşturdu. Kadınlar
gebelik testlerinden başlayarak takip edildi, gebeliklerin sürdürülmesi
konusunda psikolojik baskı uygulandı, cinsel yaşamları devletçe izlenir oldu.
Sezaryen kararını da kadına ve hekime bırakmayıp bakanlıktan idare ettiler. AKP
politikaları nedeniyle ölecek kadınların yasını tutmadan bugün haykırıyoruz.
Kürtaj yasakçılarına oy vermiyoruz!" Kadınların doğum kontrol yöntemlerine
ücretsiz olarak erişme hakkı olduğunu açıklayan platform üyeleri, ayrıca
kürtajı engelleyen kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını
söyleyip yasadışı eylemleri nedeniyle cezalandırılmalarını da talep ettiler.
Tecavüz durumlarında kadınların kürtaj
isteği yeterli sayılsın!
Isparta’da tecavüz sonucu hamile kalan
Nevin Yıldırım, istemediği çocuğu doğurmak zorunda kalmış dönemin Sağlık Bakanı
Recep Akdağ ise “tecavüz gebeliklerinde doğursunlar devlet bakar” açıklamasında
bulunmuştu. Tecavüze uğrayarak hamile kalan ve kürtaj olmak istemiyle Anadolu
Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran 16 yaşındaki F.T.'nin talebi de mahkeme
tarafından “Anne yönünden sorun yaratmadığı ve başka bir zorunluluk hali
olmadığı” gerekçesiyle reddedilmişti. Türkiye'de kürtaj yasası 20 haftaya kadar
kadının kürtaj olmasına olanak tanırken, tecavüz travması yaşayan kadınlar,
savcı izni gerekçesiyle süre aşımına uğratılıyor ve kürtaj yaptıramıyor.
Tecavüz durumlarında, kadınların kürtaj olmasının önüne mahkeme kararıyla
engeller konulması nedeniyle kadınlar istemedikleri çocuğu doğurmak zorunda
kalıyor. Bu nedenle platform üyeleri tecavüz durumlarında kadınların kürtaj
isteğinin yeterli sayılmasını istiyor.
Ne olmuştu?
Türkiye'de kürtaj 1983’den beri yasal
olarak uygulanırken, 2012 yılından itibaren hükümet tarafından adım adım
engellenmeye başlandı. Önceleri kürtaj ve doğum kontrol hizmetleri ücretsiz
olarak verilirken AKP hükümeti tarafından sağlık paralı hale getirildi,
kadınların ihtiyaçlarında kısıntıya gidildi ve kadınların doğum kontrolü ile
kürtaj hizmetlerine doğrudan ulaştıkları AÇSAP’lar kapatıldı. Hükümetin doğum
kontrol ilaç ve yöntemlerini gerçek ihtiyacı karşılamayacak şekilde azaltması
nedeniyle birçok kadın “prezervatif kalmadı”, “doğum kontrol hapları haftaya
gelecek” gibi nedenlerle aile sağlığı merkezlerinden eli boş dönmeye başladı.
Önce ikna odaları kurmayı planlayan, sonra kürtajın yasaklandığı bilgisini
yayan AKP hükümeti gebelik fişlemesi gibi yöntemlerle kadınların gözlerini korkuttu.
01 Mayıs 2013'te çıkarılan sağlık uygulama tebliği içinden tıbbi tahliye hanesi
tamamen kaldırılarak kürtaj, ödemesi yapılacak bir sağlık hizmeti olmaktan
çıkartıldı. Bu durum kürtaj yaptıran sınırlı sayıda hastanenin devreden
çıkmasına yol açtı. Kürtajın gizlice yasaklandığı bilgisi kamuoyunda
yaygınlaşınca kadınların tepkisinden çekinen AKP hükümeti kürtajı tekrar
ücretsiz sağlık kapsamına almak zorunda kaldı. Sağlık Bakanlığı iki gün önce
“tıbbi bir hizmet bile değil” dediği kürtajı hemen ertesinde Sağlık Uygulama
Tebliği’ne (SUT) ekledi.
KADINLAR HÜKÜMETTEN NE İSTİYOR?
- Kürtaj hizmeti kamu
hastanelerinde kadınlar için erişilebilir olmalı.
- Kürtaj servisleri
yeniden açılmalı.
- Kamu ve özel
hastaneler kürtajda 10 haftalık yasal süreye uymalı ve yasal süre 12
haftaya çıkartılmalı.
- Evli kadınların
gebeliklerini sonlandırmak istedikleri durumlarda eşlerinden izin
istenmemeli.
- Bütün sağlık
kuruluşlarında doğum kontrol hizmeti ve kürtaj hizmeti veren birimler
oluşturulmalı.
- Tıbbi düşük seçeneği
de dahil olmak üzere her kadın duygusal ve fiziksel zorluk yaşamadan
nitelikli, sağlıklı koşullarda ücretsiz kürtaj hakkına erişebilmeli.
- Kadınları doğurmaya
zorlamak için yapılan baskılara, gebelik testi ile kadınları izlemeye, mahremiyet
ihlallerine son verilmeli.
- Sezaryen kararı
başbakanın değil kadının ve hekimin kararı olmalı.
- Tecavüz durumunda
oluşan gebeliklerde kadının beyanı esas alınarak, isteği halinde gebelik
sonlandırılmalı.
İKNA ODASI: http://www.youtube.com/watch?v=jfrOr_yPBn4
SÜRE: http://www.youtube.com/watch?v=VZrv8V1xfrE
ERKEKLER KORUNSUN: http://www.youtube.com/watch?v=Ak3AYFLJcQo
SUÇLU: http://www.youtube.com/watch?v=pjy9iFTVvlE
Ayrıntılı
bilgi ve röportaj talepleri için:
Mehtap Doğan: 535 740 84 98
VİDEOLAR İÇİN:
KÜRTAJ HAKTIR KARAR KADINLARIN PLATFORMU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder